SHOP THIS STORY
COLLAGERIE X ZARA HOME
Yeni COLLAGERIE X ZARA HOME koleksiyonunda kendine has karaktere sahip bir çok ürün yer alıyor
Yeni COLLAGERIE X ZARA HOME koleksiyonu, adeta dekorasyonu, görsel ifade aracına dönüştüren bir işbirliği. Lucinda Chambers' ın yaratıcı dünyasından ilham alan bu koleksiyonda, rengi, dokuyu ve iç mekanı yeni bir şekilde deneyimlemeye davet ediyor. Her bir ürünün görsel zenginliği, canlı tonları, resimsel yüzeyleri ve organik çizgilerin özenle bir araya getirilişinin bir parçası, bu sayede oldukça özgün duygusal ve estetik bir anlatım dili yakalandı. COLLAGERIE X ZARA HOME koleksiyonunun konsepti; renk blokları, varolan ve ahenkle etkileşime geçen canlı renklerin karışımı gibi temel ögelerden ilham alındı. Kasıtlı ve hassasiyetle yaratılan bu kromatik teknik, şıklıktan ödün vermeden görsel bir etki yaratmayı amaçlayan koleksiyonun yol gösterici çizgisi haline geldi. Sırlı yüzeylerden, yoğun kumaş ve işlemelere sahip bir çok farklı doku, mekanlara derinlik katarak zenginleştiriyor. Canlı ve yalını bir araya getiren bu koleksiyon tam olarak sessiz lüksü yansıtıyor; fazlalıklardan uzak, materyalin kalitesine vurgu yapan sessiz ancak göz alıcı estetik, güçlü tasarımlar ve özgün formlar. Bu sayede evinize sanatsal ve duygusal varlığını katması için tasarlanan, dekoratif ve tekstil ürünlerinden oluşan bir seçki ortaya çıktı. Maksimalizme övgü niteliğindeki bu koleksiyon, amaç, varlık ve kabiliyetin dikkatle harmanlanmış kombinasyonunu ifade ediyor. COLLAGERIE X ZARA HOME koleksiyonu, modern, neşeli ve incelikli bir ev yaratmanız için, iç mimari tasarım sınırlarını zorluyor. Seramik vazolardan, parlak bitişlere; işlemeli pamuklu masa örtüsü ve yastıklara; tüm ürünler sembolizmin, yaratıcılığını yansıtır nitelikte. Koleksiyonda, oturma odalarına, yatak odanıza veya evinizin diğer mekanlarına kolaylıkla uyum sağlayacak, evinize renk, doku ve karakter katacak bir çok ürün yer alıyor.COLLAGERIE X ZARA HOME koleksiyonunda, tasarım; fikirleri, anıları ve hissiyatları eşyalar üzerinden harmanlayan bir dil haline geldi. Tıpkı işlevselliği ve duygusallığı birbirine bağlayan görünmez ipler gibi, her bir parça içerisinde bulunduğu ortamla samimi bir diyalog yaratıyor. Canlı tonlar, daha yumuşak tonlarla birbirini hiç tekrarlamayan görsel bir diyaloga geçerken, kitsch zarafetle yeniden yorumlandı.